Playoff’lar tüm hızıyla devam ediyor yalnız başlıkta adlarını andığımız iki aslan parçası için sezon kapandı. Yalnız onlar için perde kapanırken tüm basketbol severler onları ayakta alkışladı. Geçen yaza dönecek olursak bu iki uzun da yeni kontratlarını aldığı zaman basketbol çevreleri bu sözleşmelere şüpheyle yaklaştı, hatta aralarında bir adım daha ileri gidip Denver ve Phila’nın geleceklerine ambargo koyduklarını söylediler. Ama zaman, en azından şu ana kadar, bu franchise’ları haklı çıkardı. Embiid’in sakatlık problemleri hala korkutucu bir belirleyici olarak masada dursa da tam gücünde bir Embiid’in sahadaki en durdurulamaz oyuncu olduğu anlar artık alıştığımız bir sekans oldu. Keza Jokic’e baktığımız zaman da hala 100% bir kondisyonda olmamasına rağmen tarihin en iyi pasör uzunu apoletini gururla taşıyor. Yıllar yılı sağlıklı ve genç bir Sabonis NBA’de neler yapardı diyip dururduk, artık cevabını biliyoruz: Jokic..
Peki bu oyuncuları bu kadar özel yapan şeyler ne? Cevap basit, yetenekleri..Biz hep basketbolun “Small 5” a gittiğini düşündük, ama aslında oyun “Skill 5” a gitti. Yani artık sahadaki her oyuncunun en az bir elit özelliğinin olması lazım. Oyun artık o kadar hızlı ve spontane gelişiyor ki akıcı ve etkili bir hücumun tek yolu tüm oyuncuların “yetenekli” olması. Kısa oyuncular için bu oyuna adapte olabilmeleri fizikleri gereği daha kolay, kısa oyuncular genel olarak uzunlara göre daha iyi şutör ve pasör oluyorlar ve handle’ları da daha iyi oluyor doğal olarak. Bir başka deyişle kısa oyuncular takımın tabanını belirleyen temel unsur oluyor. 2000’lerde iyi bir uzun sizi otomatik olarak vasat takım seviyesine çıkarıyordu; günümüzde ise aynı şey Guard’lar için geçerli. Peki uzunlar ne yapıyor günümüzde, tavanı belirliyorlar. Biz son yıllarda uzunların modası geçti dedikçe ligdeki uzunların yetenek tavanı devamlı yükseldi. Embiid, Jokic, Porzingis, Davis ve Towns..hepsi topu yere vurabilen, topla potaya penetre edebilen ve ortalama üstü şut tehditine sahip uzunlar. Eskiden bir uzunda bu özelliklerin bulunması istisnai bir durm olarak görülürken artık bu uzunların hepsi birer “Unicorn” olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi bu 5 uzunu sırasıyla incelemeye çalışacağım:
Joel EMBIID: Hakeem’den sonra ona en yakın oyuncu karşımızda duruyor..Evet benchte hamburger yiyor ve sosyal medyada çok eğlenceli, ama aynı zamanda ligdeki en iyi koordinasyona sahip uzunu ve fundamentali karşısında nutkunuz tutuluyor. Artılarına değinecek olursak: kusursuz ayak oyunları, pota altında durdurulamaz bir güç olması, yüksek serbest atış ve orta mesafe yüzdesi onun temel avantajları. Aynı zamanda cüssesi sayesinde çok iyi bir perdeci. Tüm bunlara ek olarak şu an, ligin en iyi 2-3 çember koruyucusundan biri.
Peki bu adamın eksik yönleri yok mu? Tabi ki var, sağlık endişelerini bir kenara koyuyorum. Bunun dışında en büyük eksiği topun kıymetini bilmemek olabilir. Çoğu zaman (Phila’nın bir türlü istikrarlı hücum şemaları oturtamamasından da dolayı) ya zorlama 3’lüklere gittiğini ya da zor uzak 2’likleri fade-away’lerle denediğini gördük. Aynı zamanda top kayıplarını biraz daha kontrol altına alması gerektiğini de söyleyebiliriz. Son olarak yüksek post’taki oyun kurma özelliğini biraz daha arttırması onun hücumuna kayda değer bir akıcılık katabilir.
Nikola JOKIC: Tarihin en iyi uzun pasörü, oyununu her izlediğimizde bize kendini hayran bıraktırıyor. Saha görüşü, parmak hassasiyeti ve oyun bilgisinin yanına çok iyi bir şut silahı koyunca karşımıza bir süperstar çıkıyor. Murray oynadıkları alışılmadık pick-n-roll’lar ve yüksek post’tan dağıttı toplar Denver hücumunun kalbi. Bu sezon pota altı bitiriciliğini de çok arttırdı ve bize ne kadar clutch bir oyuncu olduğunu sayısız defa gösterdi. Hücumda gerçekten hiçbir eksiği yok Joker’ın..Ancak iş savunmaya geldiği zaman Jokic’in eksikleri ön plana çıkıyor. İlk olarak fiziksel olarak hala gidecek çok yolu var, bu yaz kesinlikle 8-10 kilo vermesi lazım. En azından bu şekilde sahada daha rahat hareket edebilir. Aksi takdirde yavaş ayaklı bir Jokic ve hiçbir şekilde penetre savunamayan Denver guard’larıyla White bile turnike antrenmanı ile 30’lu sayılar atabiliyor. Bu açıdan Jokic’in bu anlamdaki gelişimi, önümüzdeki sezon MPJ’a da kavuşacak Denver’ın savunma tavanını belirleyen en önemli unsur olacak.
Kristaps PORZINGIS: Porzingis sakatlandığında New York playoff potasındaydı ve Porzee de MVP adayıydı.. İşte biz böyle bir Porzingis’i izlerken ACL bizden 1 yılı çaldı. Ardından Dallas takası ve burada bahsetmemiz gerekmeyen dava süreci gibi konular bize Kristaps’ı unutturdu. Ancak bir gerçek var ki, Porzingis 2.21 boyunda bir keskin şutör ve mükemmel bir çember savunucu. Böyle bir kombinasyon zaten onu direkt all-star oyuncu sınıfına sokuyor. Önümüzdeki sezon Doncic ile olan uyumunu merakla bekliyorum. Büyük bir ihtimalle Dallas onu yıpranmaması için 4 numarada kullanacak. Yanındaki 5 numara önemli bir etken olacak kuşkusuz, Lopez bu yaz free-agent olacak belki bir opsiyon olabilir. Her ne kadar savunması gayet iyi olsa da, Porzingis’in de Giannis gibi savunmada bir nev-i free safety rolünü üstlenmesi çok verimli olabilir. Bu açıdan fizikli bir 5 ile iyi bir uyum sağlayabilir. Porzingis’in geliştirebileceği bir alandan bahsetmek gerekirse yüksek post’tan daha çok oyun kurmasını bekleyebiliriz. Doncic ile beraber, Jokic-Murray tarzı pick-n-roll oyunları görebiliriz.
Anthony DAVIS: Davis sahada kusuru olmayan bir oyuncu. Pota altı bitiriciliği, alçak post – yüksek post oyunları ve topla penetre yeteneği elit seviyede. Bir uzun için çok iyi bir şutör ve elit bir savunmacı. Kanımca tek eksiği, belki de NOLA hiçbir zaman contender olamadığı için, sahada iştah eksikliğinin olması. Davis’i izlerken hep onun 70%’ini izliyormuşum gibi hissediyorum. Bu kalıcı bir durum mudur yoksa takas sonrası işler değişir mi bunu bize zaman gösterecek. Ama Davis nereye giderse gitsin, artık yapması gereken tek şey ondan 2-3 yıldır beklenen NBA’in en iyi oyuncusu olma potansiyelini gerçekleştirmesi olacak.
Karl Anthony TOWNS: Belki de Davis’ten sonraki en ümit veren prospect’ti.. Kuşkusuz elit bir oyuncu oldu ve hala çok genç; ama onun da yırtıcılık problemleri var. Embiid’in onu nasıl denize döktüğünü ve KAT’ın savunmasıyla nasıl dalga geçtiğini hala hatırlıyoruz. Gerçekten de KAT fiziksel olarak yeterli özelliklere sahip olsa da iyi bir savunmacı değil. Ve bu belki de teknik olarak en büyük eksikliği. Mental olarak bakacak olursak: lider bir karakter değil ve bu mental yapısıyla bir franchise’ı tek başına sırtlayabilir mi, bu büyük bir soru işareti. Yanında Wiggins de olunca Timberwolves ve KAT’ın en büyük ihtiyacı veteran bir oyun kurucu bence. Minesota önümüzdeki sezon, Teague-Wiggins-Covington-Saric-KAT 5’iyle sahaya çıkacak muhtemelen. Gerçekten KAT da dahil tam olarak nasıl performans alacağınızı tahmin edebileceğiniz oyuncu yok. Yalnız KAT’ın yanındaki oyuncuların istikrarlı bir şut sezonu geçirmesi ve cutlarla KAT’ı devamlı beslemesi önümüzdeki sezonun en önemli noktalarından biri olacak.