Çağatay PEHLİVAN
21: Matisse Thybulle – Thunder
Çok büyük bir off-ball savunmacısı olma potansiyeli var, hem çok atletik hem de çok zeki bir oyuncu. Yardımlara iyi koşuyor, şutları zorlaştırıyor ve penetrelerin önünü hızlı bir şekilde kapatıyor. Oyun farkındalığı yüksek ve reaksiyon zamanlaması fazlasıyla yerinde. Atletizmine güvenip savunma disiplininden kopmuyor, her top için mücadele ediyor ve transition savunmasında yüksek efor ortaya koyuyor. Stance’de sağlam pozisyon alıyor aynı zamanda lateral hızlanması çok iyi. Bu özelliklerinin yanına yüksek atletizmi ve uzun kollarını da ekleyince modern bir savunmacı olmaması zor görünüyor. Savunmadaki hareketliliğine kıyasla çok az faul problemine giriyor. İşin hücum kısmında sağlam bir şut mekaniğine sahip ortalama üstü bir 3’lükçü olmasının yanında aynı zamanda iyi bir serbest atışçı. Akan hücumlarda akıllı paslar dağıtabiliyor ve basit hataları olabildiğince az yapıyor.
Aynı zamanda pota altında da cutları ile skor tehditi oluşturabiliyor.
Atletik özelliklerine rağmen iyi bir ribaundçu olduğu söylenemez. Kendi şutunu yaratma ve toplu bir şekilde potaya penetre etme konusunda kendini geliştirmesi lazım. Bunların yanında NBA’de şut tehditi olabilmesi için release hızını arttırması faydalı olabilir. Pota altı bitiriciliği şuan için yeterli olmasa bile atletik özellikleri göz önüne alındığında, gelecek vaad ettiği söylenebilir.
22: Dylan Windler – Celtics
Celtics için 22. sıradan şutör bir kanat seçmek faydalı olabilir. Sezon boyunca hem Tatum hem de Brown’ın istikrarsız ve verimsiz birer şut sezonu geçirdiklerini gördük. Her ikisi adına da ileride elit seviye şutör olabilecekleriyle ilgili şüphelerim var açıkçası. İkisi de oyunun farklı alanlarında fark yaratacaktır ama saf bir şutör olmak farklı özellikler gerektiriyor. Bu noktada sezonu 21.3 sayı, 10.8 ribaund ve % 42.9 3 sayı ortalaması ile geçiren Dylan Windler mantıklı bir tercih olarak karşımıza çıkıyor. Perimetre odaklı bir hücumu olmasına rağmen aynı zamanda oyunu okuyup doğru paslar da verebiliyor. Bunun yanında topsuz oyunda potaya korkusuzca atak edip işin savunma kısmında da yüksek eforlu bir oyun ortaya koyuyor. Lateral hızlanması yerinde, hırslı ve aynı zamanda çok iyi bir ribaund sezgisi var. Ribaund özelliği, Celtics için hayati bir önem taşıyabilir, zira kronikleşmiş bir ribaund problemleri var.
Akıcı oyunu olan iyi bir atlet ama kesinlikle kas kütlesi eklemesi lazım NBA’de. Şu anki haliyle düzenli olarak potaya saldırmak için yeterli gücü yok. İlk 3 yılında serbest atış çizgisinden sadece % 71 ile oynadı. Aynı zamanda top 100 defanslara karşı 3 sayı yüzdesi az da olsa düşüyor. Şutunu zorlamaz ise çok daha isabetli bir şutör, bu açıdan hücumun ona hazırlanmasına ihtiyaç duyabilir. Fiziksel anlamda
çok iri olmadığı için kimi forvetleri savunma konusunda zorluk yaşayabilir, özellikle Celtics’in herkesi değişerek savunduğunu düşünürsek.
23: Cameron Johnson – Jazz
Utah’ın sahayı Donovon Mitchell’a açacak oyunculara ihtiyacı var. Johnson bu oyunculardan olabilir. Uzun, sahayı açabilecek, tecrübeli ve etkili bir şutör olarak iyi bir rol oyuncusu olacağını düşünüyorum. Footwork gayet iyi bir seviyede, şut formu da öyle. Vücut kontrolü, havadayken bile gayet üst seviyede. NBA seviyesinde bile etkili olabilecek derecede iyi bir perde kullanımı var. Geçiş hücumlarında sahayı iyi koşuyor. Oyun kurma gibi bir görev almayacağı düşünülürse, doğru anda doğru pası verebilecek ve topun akışını kesmeyecek kadar iyi bir pasör. Bunun yanında verilen görevi sorun çıkarmadan yapacak egosuz bir oyuncu. Oyun dikkati yüksek bu açıdan iyi bir savunmacı olma potansiyeline de sahip.
Dribling üstünden şut yaratma konusunda kısıtlı bir yeteneği var. Fiziksel özelliklerine rağmen pota dibinde iyi bir bitirici değil ve yeterince faul de çıkaramıyor. Ayrıca uzun olmasının aksine post hücumunda tehdit oluşturamıyor. Geçirdiği operasyonun da etkisiyle lateral hızı üst seviye değil, ve hızlı hücumcular karşısında zorlanabiliyor. Son olarak fiziğine kıyasla iyi bir ribaundçu değil ama Rudy Gobert’e sahip bir takım için bunun büyük bir sorun olacağını sanmıyorum.
24: Terence Davis – 76’ers
Phila’nın, Ben Simmons’a alan açmak için her zaman daha fazla şutöre ihtiyacı var. Hem bu off- season’da Butler ve Harris’in kararlarına karşı bir önlem olarak 3-and-D bir Guard seçmek Phila için doğru bir hamle olabilir. Terence Davis, bu ihtiyaçları karşılayabilen ve kendi şutunu yaratabilen hızlı bir oyuncu. Özellikle hızlı bir ilk adıma sahip. Pick-and-roll hücumunda top dağıtıcı olarak da etkili olabiliyor, bu açıdan ikincil bir oyun kurucu olma özelliği de taşıyor. Perimetreden zor şutlar atma konusunda gayet iyi bir seviyede aynı zamanda bu tehdidini pick-and-roll’da da kullanabiliyor. Topsuz hücumda aktif, koşularıyla savunmaları zorluyor. Oyunun her iki alanında da üst düzey efor sarf ediyor. Bunun yanı sıra savunmada agresif bir şekilde ribaumd kovalıyor ve büyük oyuncularla mücadele etmekten çekinmiyor.
Bir şutör olarak ilk 3 sezonunda sadece % 74 serbest atış yüzdesi ile oynadı. Doğal bir şutör olduğu söylenemez. Orta mesafe şutunu çok kullanıyor ayrıca attığı 3’lüklerde de ayağı hep çizgiye çok yakın konumlanıyor. Bu açıdan bakılınca, mesafesini arttırması onun için iyi olabilir. Bunun yanında orta mesafe alışkanlığından kurtulması da NBA’de işine yarayacaktır. Son olarak undersize bir Guard ve bu onun savunma çeşitliliğine zarar veriyor.
25: Luguentz Dort – Trail Blazers
Güçlü fiziksel yapısıyla adeta bir NFL oyuncusunu andırıyor Dort..Potaya güçlü bir şekilde gidiyor, hızlı bir ilk adımı var ve bu özellikleriyle çok faul kazanabiliyor. Top hakimiyeti iyi seviyede. Crossover ve spin hareketleriyle kendine alan açabiliyor. Bu draft sınıfının en iyi cutter’larından biri.. Potaya ataklarında çok çabuk yön değiştirebiliyor. Aynı zamanda patlayıcılık özelliği ve sıçraması elit seviyede. Kazanma isteği çok fazla, sahaya hep hustle koyuyor. Saha görüşü gayet iyi bir vaziyette, set hücumu içinde etkili paslar dağıtabilir. Pas dağıtma konusunda büyük riskler almıyor, ideal bir ikincil oyun kurucu olabilir. İşin savunma kısmında ise en büyük avantajı lateral hızı. Hızı, gücü ve savunma azmi bir araya gelince ortaya savunma potansiyeli yüksek bir oyuncu çıkıyor.
Kontrolsüzce kalabalık alana drive edebiliyor. Top elindeyken, karar verme ve şut tercihlerinde problemler görebiliyoruz. Pota dibinde bitiriciliğini geliştirmeli, sol elini neredeyse hiç kullanmıyor. Dribling üstünden kullandığı şutları istikrarlı değil. Pas üstünden şutlarını ve serbest atışlarını da geliştirmesi gerekiyor. İşin savunma kısmında ise farkındalığını arttırması gerek.
26: Talen Horton-Tucker – Cavaliers
Kendini şutunu yaratma konusunda özel bir yeteneğe sahip. Fizik avantajı ve saf yeteneklerini kullanarak kendine çok rahat bir şekilde alan açabiliyor. İyi bir sabit şutör, ayrıca zor pasları da rahat bir şekilde dağıtabiliyor. İyi bir ribaundçu, bu özelliğini geçiş hücumlarına hızlı çıkmak için kullanabilir NBA’de. Uzun kolları ve güçlü fiziği, onun savunma potansiyelini yükseltiyor aynı zamanda NBA’de switchlere uyum göstermesi de muhtemel. Son olarak draft’ın genç oyuncularından biri: sadece 18 yaşında.
Floater ve layup’ları çok kullanmıyor. Kötü bir serbest atış yüzdesine sahip, ileride elit bir şutör olması çok zor. Şut tercihi sıkıntılı, çoğu zaman erken ve zor şutlara gidebiliyor. Aynı problemi pota altında da görüyoruz, dıştaki şutörlere pas atmak yerine zorlama denemelere gidebiliyor. Handle’larını geliştirmesi lazım aksi takdirde top kaybı sıkıntısı yaşayabilir. Defansta lateral çabukluğu düşük ve bu sebepten dolayı perimetre savunmasında zorlanabiliyor. Son olarak, savunma konsantrasyonu ve devamlılığı da eksik olduğu bir başka nokta..
27: Keldon Johnson – Nets
Johnson’ın oyununun ön plana çıkan ana noktası savunması. Bunun yanında hücumda tamamlayıcı bir takım oyuncusu profili çiziyor. Ayrıca skor üretme konusunda kararlı bir profil çiziyor, düzenli olarak potaya saldırabiliyor. İyi bir floater’a ve zamanla geliştirmeyi başardığı bir 3 sayı tehdidine sahip. Büyük oyunculardan korkmadan ribaund mücadelesine girebiliyor. Oyunu yüksek çaba ile oynuyor, tüm ortada kalan toplara saldırıyor. Enerjisi ve temel savunma bilgisi sayesinde bu alanda da yüksek bir potansiyel gösteriyor.
Dribling ve top kontrolünü geliştirmesi lazım. Potaya penetrelerde gücüne güveniyor ve teknik olarak eksik kalıyor. Pas mekaniği robotik ve yüksek seviyeli okumalardan uzak bir görüntü sergiliyor. Sol elini çok nadir kullanıyor. Pota altında da etkili bir bitiriciliği yok. Savunmada ise, ayakları yavaş kalıyor. Ayrıca fake’lere gereksiz reaksiyonlar verebiliyor. Topsuz savunmada ise dikkatsizlikler gösterebiliyor.
28: Carsen Edwards – Warriors
Edwards perimetre şutlarında yüksek range’e sahip bir oyuncu, aynı zamanda iyi bir şutör. Handle’larını kullanarak kendine şut alanı yaratabiliyor. Drible üzerinden şut kullanabilmesinin yanında, pas üstünden de etkili bir şutör özelliği gösteriyor. Oyun zekası sayesinde perdeleri etkili bir şekilde kullanıyor ayrıca topsuz oyunda da hücuma katkı sağlayabiliyor. Oyunu değiştirebilecek seviyede skor tehdidi var. Kısa boylu ama güçlü bir fiziği var, pota altında etkili bir bitirici değil ancak istediği zaman, koridorları etkili bir şekilde kullanabiliyor.
Bunların yanında kısa boylu bir Guard Edwards. Bu sebepten dolayı rakip takımın hücumcularının hedefi olacağına şüphe yok. Pota dibinde patlayıcılık eksikliği var. Penetrelerinin sonucunda çok faul çıkarttığı da söylenemez. Oyununa floater eklemesi işine yarayacaktır. Purdue’da skorerliği ile ön plana çıktı ve bize pas yeteneği konusunda fazla ipucu veremedi. Ayrıca top dağıtmak yerine şutra gitme güdüsüne sahip. Bench katkısı iyice azalan Golden State için iyi bir skor takviyesi olabilir Carsen Edwards.
29: Ty Jerome – Spurs
Hand-off, drible üstü veya sabit: Ty Jerome her şekilde şutunu bulabilen doğal bir perimetre tehdidi. Pas yeteneği tatmin edici seviyede, koşuları ve şutörleri rahat bir şekilde görebiliyor. Şimdiden NBA seviyesinde pick-and-roll yönetebilecek pas dağıtma yeteneğine sahip. Footwork’ü üst seviyede, farkındalığı fazla ve sahanın ihtiyaç duyulan her yerinde bulunabiliyor. Bencil bir oyuncu değil, pas trafiğini devam ettirebiliyor. Sert oynuyor, ribaundlara yardım ediyor ve box-out’ları etkili bir şekilde yapıyor. Bire bir savunması elit seviyede olmamasına rağmen, hırsını burada da görebiliyoruz. Pozisyon bilgisi sayesinde iyi bir takım savunmasının önemli bir parçası olabilir.
Atletizm problemi NBA’de kendini gösterebilir. Özellikle belli başlı eşleşmelerde kendine alan yaratmakta zorlanacaktır. Bitiriciliği geliştirmesi gereken ana alanlardan biri. Şut mekaniğine baktığımız zaman ise belli başlı problemlerin olduğu ve topu çok alçaktan çıkardığı söylenebilir.
30: Mfiondu Kabengele – Bucks
Dikembe Mutombo’nun yiğeni olan Kabengele, amcasının savunma özelliklerini almış. Aynı zamanda belli başlı modern uzun özellikleri de gösteriyor. İyi bir spot-up şutörü ve pick-and-pop tehdidi oluşturabiliyor. Koridor bulması halinde potaya drive da edebiliyor. Parmak hassasiyeti yüksek, ve hücum ribaundlarında son derece etkili. Aldığı ribaundların sonucunda kolay skor üretme eğilimi var. İşin savunma kısmında oyun motoru yüksek bir blok tehdidi olarak karşımıza çıkıyor Kabengele. Uzunluk ve sıçrama yeteneği sayesinde elit savunmacı potansiyeli gösteriyor. Oyunu öğrendikçe perimetre ve pick-and-roll savunmacısı olarak da NBA’de etkili olacaktır.
Hücum ribaundlarını aldıktan sonra saha görüşü yetersiz kalabiliyor. Bundan dolayı körü körüne skor üretme eğilimine girip topu kalabalık alana sokabiliyor. Screen, box-out gibi temel uzun hareketlerini geliştirmesi lazım. Bu şekilde daha etkili bir rol oyuncusu olabilir NBA’de. Faul problemi onun için önemli bir problem. Fake’lere çabuk ve gereksiz reaksiyonlar verebiliyor. Pozisyon almada ve box-out yapmada sıkıntılar yaşıyor. Sonuç olarak da fiziğine oranla yeterince savunma ribaundu alamıyor. Ama Bucks onu 30. sıradan alıp, uzun vadede ondan bir Serge Ibaka çıkarmayı deneyebilir.